Eşyaları elemek başlangıçta zor gelse de aslında sonraki aşamalara göre en kolayı. Peki sizce minimalizm eşyalarımızı azalttığımız anda sona eriyor mu?
Bu yazıda sizlerle eşyalardan sonra hangi alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerektiğinden bahsetmek istiyorum.
Dijital Minimalizm: Evdeki eşyalar, dolabımızdaki kıyafetler vs’den sonra bence dijital alanda sadelik de çok önemli. Bunun 2 bacağı var, biri orda biriken gereksiz e-posta, belge, fotoğrafları, uygulamaları temizlemek. Diğeri de internet hatta daha net olursak sosyal medyada geçirdiğimiz zamanı daha kontrollü kullanmak. Bir de sizi kötü hissettiren hesapları takip etmek var ki sanırım bunu ilk başlığa ekleyebiliriz.
İnsanlar: Bizi kötü hissettiren hesaplar demişken insan faktörüne de değinmek önemli. Hayatımızda enerjimizi sömürenler, kendimiz gibi olmamıza izin vermeyenler, sizinle sevinmeyi başaramayanlar ya da içten olmayanlar. Bu kişilere de bir eleme yapmanın zamanı gelmedi mi?
Konuşma: @sadeaile bunun ne olduğunu ne güzel ifade etmiş: Konuşmada sadeleşmeye çalışıyorum. Çok konuşurdum, uzun konuşurdum, gereksiz konuşurdum. Kendimi kontrol etmeye çalışıyorum artık. Söylediğim laf doğru mu, kibar mı, gerekli mi?
Beklentilerde sadelik: bu sizden gelen yorumlardan birinde vardı. Benim hayatımda uyguladığım ama çok da minimalizmle eşleştirmediğim bir şeydi. Oysa ne kadar ilintili. (@gercekmutfak)
Dilde sadeleşmek: Sadeleşmek sadece eşyalarda olmuyor demiştik. Bugün dilde sadeleşmekten bahsedelim. Bu aslında düşüncede sadelikle çok ilintili olsa da değişimin dilden başladığına inananlardan olarak konuşurken de bazı kalıpları artık kullanmamak onları doğru olanlarla değiştirmek, eğer sık sık kullanıyorsak Türkilizce’yi bırakmak ve ifadelerde olumsuzdan olumluya gecmeyi örnek gösterebilirim.
Siz bu kelimelerin hangisini kullanıyorsunuz?
#yardımdeğilişbölümü demek size ne anlatıyor? Tek bir kelime değişiyor gibi ama bir anlayış değişiyor. O işin artık ortak sorumluluk olduğunu belirtmiş oluyorsunuz.
Adam gibi yerine doğru düzgün diyince bir işi düzgünce yapmanın cinsiyetten öte bir şey olduğunu söylemiş oluyorsunuz.
Unutma yerine Hatırla diyince (olumlu düşüncenin gücüne benim gibi inanıyorsanız? İnanmıyorsanız da bir şans verin derim) beyninize olumlu bir komut vermiş oluyorsunuz. (Louise Hay kitabındaki sevdiğim önerilerden). Bunlara ek olarak ben artık eskisi kadar özür dilememeye çalışıyorum.
Düşüncelerde sadeleşmek: Kötü düşüncelerden, niyetlerden arınmak. Her şeyde terslikleri aramamak. Plan yapmak ama her şeyi kontrol etmeye çalışmamak. Akışına bırakmak. Dinginleşmek
Beslenmede sadeleşmek: Kilo kaybından bahsetmiyorum, paketli gıdalardan uzaklaşıp mevsiminde olabildiğince doğal şeylerle beslenmek. Zararlı olan gıdalardan uzak durmak mesela rafine şekerden.
Hedeflerde sadeleşmek: bu da vazgeçmek anlamına gelmiyor. Önceliklerimizi belirlemek, gücümüzü çok fazla minik şeye değil gerçekten bizim için önemli olan şeylere harcamak ve hayır demeyi öğrenmek.
Benim aklıma gelenler ve sizin yorumlarınızdan mesajlarınızdan derlediklerim bunlar. Peki sizin eklemek istedikleriniz neler var lütfen yorumlarda paylaşın.
Commenti