top of page

"Minimalist Bir Anne Olmak Mümkün mü? Bebeğimi Büyütürken Röportajım"

  • Yazarın fotoğrafı: Hale Acun Aydın
    Hale Acun Aydın
  • 7 Tem
  • 2 dakikada okunur

Minimalizm deyince akla ilk gelen şeyler eşyalar oluyor. Ben minimalist yaşam tarzını çocuklarımla birlikte de sürdürebileceğimi fark ettiğimde, minimalist annelik kavramı hayatımda yer etmeye başladı.


Women TV’nin “Bebeğimi Büyütürken” programında, sadeleşme yolculuğumu, Türk İşi Minimalizm hesabının doğuşunu ve bu yaşam tarzının anne olduktan sonra nasıl şekillendiğini anlattım. Kurumsal hayatı bırakmam, çocuklarla birlikte minimalist yaşamın incelikleri ve elbette alışveriş, oyuncaklar ve hediye konularındaki yaklaşımım da bu sohbette yer aldı.


"Minimalist Bir Anne Olmak Mümkün mü? Bebeğimi Büyütürken Röportajım"
"Minimalist Bir Anne Olmak Mümkün mü? Bebeğimi Büyütürken Röportajım"

Anne olmak sizi nasıl değiştirdi?

Anne olmak beni baştan yarattı. Artık eskisi gibi değilim. Uyku saatim, vaktim, odağım, önceliklerim her şey değişti. Daha planlı, daha sakin ve daha çok “kabul” içinde biri oldum. Ama değişimin en büyüğü “kontrol” isteğini bırakmak oldu. Çocuğumun birey olduğunu anlamak ve onun gelişimini desteklemek en büyük öğrenme alanım oldu.


Minimalizme nasıl yöneldiniz?

Aslında ilk çıkış noktam biraz daha düzen arayışıydı. Evi toparlamaktan çok yoruluyordum. O zamanlar kurumsal hayatta çalışıyordum ve zamanım çok kıymetliydi. Az eşya = az toparlama = çok vakit gibi bir formülle başladım. Sonra arkasındaki felsefeyi öğrenince sadece eşyada değil, ilişkilerde, işlerde, hedeflerde de sadeleşmeye başladım.


Annelikte sadeleşmek ne demek?

Benim için sadeleşmek her şeyin kontrolünü değil, özünü ele almak demek. Örneğin çocuğun odasında her oyuncak olmayabilir ama birlikte oynanacak alan vardır. 10 çeşit tabak yerine sevdiğin 3 tane vardır ama hep temizdir. Her etkinliğe yetişemeyebilirsin ama akşam kitabınızı okuyabiliyorsundur. Sadeleşme biraz da her şey değil, öz olanı seçmek demek.


Eşya konusunda sadeleşme süreciniz nasıl gelişti?

İlk önce kendi eşyalarımdan başladım. Kıyafetler, mutfak, kitaplık… Sonra fark ettim ki çocuk için alınan eşyaların çoğu gerçekten gerekli değil. Kullanmadığımız ama önerildiği için alınmış şeyler vardı. Zamanla ihtiyaç üzerinden karar vermeye başladım. Mesela bebek arabası yerine sling daha pratikti. Her tavsiye edilen değil, bize uyanı seçmeye başladım.


Çocuğunuz büyürken nasıl alışkanlıklar gelişti?

Oyuncaklarımız sınırlı ama dönüşümlü. Yeni bir oyuncak girdiğinde eskilerden biri bağışa gidiyor. Kitaplarımıza çok değer veriyoruz ve birlikte kitapçıya gitmek bizim için bir ritüel. Giydiğimiz kıyafetleri seçerken beraber karar veriyoruz. Ona da seçme hakkı tanıyorum ama seçenekleri sade tutuyorum. Böylece hem karar vermeyi hem de sade yaşamayı öğreniyor.


Minimalist olmak çocuğu sınırlandırmak mı?

Bence tam tersi. Sade yaşam çocuğa alan yaratmak demek. Çok oyuncak içinde kaybolmak yerine birkaç sevdiği oyuncakla hayal gücünü geliştirmesi… Her şeyin fazlası dikkat dağıtıyor. Sadelik, dikkat, farkındalık ve keyif getiriyor. Zaten çocuklar azla çok şey yapabiliyor. Biz yetişkinler bazen karmaşayla anlam yüklemeye çalışıyoruz.


Sosyal medyada bu konuları paylaşıyorsunuz, nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İnanılmaz güzel dönüşler alıyorum. Özellikle annelerden “Oh be yalnız değilmişim” mesajı çok geliyor. Çünkü bazen azla yetinmeye çalışmak çevrede yadırganıyor. Ama sosyal medyada benzer hikayeleri duymak insanları rahatlatıyor. Paylaşmak hem bana hem izleyenlere iyi geliyor.


Son olarak annelere ne söylemek istersiniz?

Mükemmel olmaya çalışma. Yeterince iyi bir anne olmak zaten harika bir şey. Kendine alan aç, azla yetinmeye çalış, çünkü senin huzurun çocuğuna da yansıyor. Sadelik bir eksiklik değil, bir özgürlük biçimi. Her şeyin en iyisine değil, en uygununa yönel. Kendine ve çocuğuna güven. Ve unutma: Her çocuk, kendi ebeveynini büyütür.

Yorumlar


bottom of page