Bir minimalist anne yazısı: Kampa gidelim mi baba/ Bozcaada seramik eller kampı
- Hale Acun Aydın
- 6 Oca
- 4 dakikada okunur
Bu tam bir aile yazısıdır. 12 yaşa kadar çocuğu olan aileleri bire bir ilgilendirir. Diğer kişiler de ya ne güzel şeyler de oluyor diyerek okuyabilir:)
Kaan'ın doğduğu günlerde keşfettim pinik-kuşu ve paralelinde "kampagidelimmibaba"yı. Kaan kucağımda minicikken o büyüdüğünde acaba biz de bu işlere kalkışabilir miyiz düşündüm ve Alpay'la Ayça'yı takibe aldım.
Kaan bir katılımcı olacak kadar büyürken onlar da bu süreçte daha geliştiler. Uzun süreli kamplarına başladılar. Ve sonunda Kaan yaşında bir kızı olan baska bir arkadaşımın da niyetlenmesiyle hadi yapalım dedik ve 2,5 yaşındaki veletlerle 1 haftalık çadır konaklamalı seramik eller kampına yazıldık 2 ay öncesinden.
(Bu yazının orijinali 2016'da yazılmış daha sonra 2025'te güncellenerek tekrar paylaşılmıştır).

Bize çadır içinde 5 cm yüksekliğinde sünger yatağı ve 2 yastık ile kurulu şekilde verileceği için biraz rahat olsak da orada hicbir sey bulamayız diyerek yüklendik azıcık.
Bu arada ismine aldanmayın. Kampta ailelerin yanı sıra anne kız/anne oğul gelenler de çoktu. Fotoğrafların bir cok #kampagidelimmianne olarak etiketli zaten.
Yazının asıl amacı olan ne götürdüm ne çok iyi oldu ne gereksizdir geçmeden önce biraz kampı anlatayım.
Her güne yayılmış farklı programlar var. Kampın kendi sahili bence oldukça tatmin edici ama bir çok farklı sahile gittik. Trekking yaptık. Bağ bozup 1,5 ton üzüm topladık hep beraber (önceki grup 3 ton toplamış gerçi:) , akşamları ateş başında masallar yazıldı, çocuklara açık hava sinema kuruldu. Büyükler el işleri yaptı biraz. Katılımcılardan bir babanın çocuklar için karikatür atölyeleri oldu.

Her şeyden önce çocuklar çok özgürdü. Tüm enerjiklerini kullandılar. Rahatladılar. Birlik olmayı, beraberce bir şeyler yapmanın tadını öğrendiler. Bizim mini boylar kumsalın, yemek tarafındaki parkın ve çadır alanındaki toprak alanın bol bol keyfini sürdü.
Ben geçen bayram ailece kabalık tatildeyken bu kadar rahat değildim sanırım. Çocukların kaynaşması ve onları oyalayacak cok şeyin olması hepimizi çok rahatlattı. 5 yaş ve üstü çocuk aileleri zaten rahattı. Biz de 4 ebeveyn arada dönüşümlü baslarında durarak ve aktiviteleri başlatıp onlara devrederek ya da onların yeni oyunlar yaratmasını izleyerek takıldık.

Peki yanımızda neler götürdük? Ben: 3 şort, bir tane merkezde dolaşırken giymelik elbise, 5-6 T-shirt, 1 hafif pantolon, 1 spor tayt, 2 kalın üst (Bozcaada oluşundan tırstım) bir denize giymelik elbise ve 3 çift ayakkabı (ayağımda Birkenstock yanımda 1 çift spor ayakkabı bir de deri sandalet) ile çıktım yola. Tek kullanmadığım deri sandalet oldu. Onun yerine bir parmak arası terlik getirsem cok daha doğru olacaktı.
Birkenstock'ları biraz fazla sulu kumlu aktiviteye soktum. Onun dışında tam geldi. Tek üstle de idare ederdim bence. Sadece akşam geç saat ve sabah erken üstüme bir sey gerekti. Tabii bikini, çorap ve iç çamaşırı da götürdüm:)
Hakan: çok Tshirt, 2 şort, 2 kalın üst. 1 terlik 1 çift spor ayakkabı. Onun o kadar tshirte ihtiyacı olmadı. Bir çoğu temiz geri geldi. Bence 7 tane tam yeterdi. Spor ayakkabıyı çıkarmadı bile. Bir de tek kalın üstle tamamladı haftayı.
Biz Hakan'la tek bavula rahat sığıp Kaan'a da bir çanta yaptık.
Kaan: çok Tshirt çok şort. Herhalde 10'ar tane. 2 kalın üst. Çoraplar. Bir sandalet bir spor ayakkabı. 3-4 tane de çıtçıtlı body. Kaan'ınkiler de ucu ucuna yetti. Biz genelde günde bir şeyle idare ederken Kaan'ın üstü sürekli değişti. Kimi zaman ıslandığı için kimi zaman toprak ya da yemek lekesi yüzünden. Açıkcası denizden ıslananları kurutup deniz için tekrar giydirdim. Dönüş yolunda da arabada terleyince 2 kere Tshirt değiştirerek her şeyini 1 kez giymiş oldu. 1 kalın üst hariç:)) tek olmasın kirlenir ıslanır diye düşündüm ama kimsenin o yedeklere ihtiyacı olmadı:)
Herkese; birer deniz için peştemal, birer yıkanmak için peştemal. Bir şampuan, bir duş jeli, Kaan'ın şampuanı, deodorant, yüz kremi, güneş kremi, diş fırçaları ve macunları. Son dakika hazırlandığım için küçük boy ya da seyahat tipi bir seylere koyamadım. Gereksiz yer kaplasa da çadır büyüktü. Çok sorun olmadı. 1 de büyük nevresim takımı aldım onu da değiştirmeye gerek kalmadı.
Kitaplar: asıl coştuğum kısımları sona sakladım: Kaan için 5 kitap, tek renk oyun hamuru ve bir kaç araba aldım yanıma. Yetti ve hepsiyle oynadı. Kendime 5 kitap aldım. Hep kampta olacağız. Gidiş yolu- dönüş yolu uzun e ben de hızlı okurum diyerek. Fiyasko. Birini bitiremedim bir de orada sahaftan 5 tane daha aldım (benim zayıf noktam da kitaplar napalım). Hakan dergi almıştı yoldan. Onları okudu.
Park yatak ve puset: evet çadıra park yatak kurdum. Düzeni bozulmasın. Öyle alıştı filan derken kurduk yatağı bir heves. Ama hayır orada uyumadı. Küçücük çocuk bile çadır ve park yatak arasında bir ilişki kuramadı:) 2. geceden sonra kaldırdık bagaja. Puset ise öğle uykuları için iyi oldu. Genelde merkeze inip bir tur atıp uyuttuk. Kamp alanı hem gürültülüydü hem de çoğu çocuk gibi Kaan öğlen uykularına pek meraklı değil. İyi ki götürmüşüz.
Biz bu haftanın sonunda çok güzel anılarla ve gercekten gelecek senenin hayalini kurarak döndük. Bakalım seneye de bu hayali sürdürebilecek miyiz?
Bu arada bir anne isen şu yazıyı da okumadan geçme derim
Çocuklu hayatta sade bir düzen için 9 öneri
Fotoğraflar instagram.com/kampagidelimmibaba hesabında bizim kamp dönemi olan Ağustos 2016'dan.
Not: üzerinden yaklaşık 10 yıl geçtiği için kamp detayını buraya alıyorum, güncel bilgi değildir: Uzun süreli olan Kampa gidelim mi baba kampları Haziran gibi Dedetepe'de başlıyor. Ağustos'ta ise Bozcaada Seramik eller etabı başlıyor. Hepsi 1'er haftalık. Giriş pazar/ çıkış cumartesi. Böylece geliş gidiş trafiği de biraz kontrol altına alınmış oluyor.
Bozcaada ayağındaki kamplar merkeze yakın Gülerada Pansiyon alanında. Merkeze yakınlıktan dolayı hem aşağılarda gezmek hem de bir seyler almak vs mümkün. Bu yönüyle Dedetepe'den daha rahat(mış). Seviye 1 de diyen varmış:)
Seramik atölye kısmı da merkezde oluyor. Biz merkezde öğle rakısı, Kaan'a dondurma kaçamakları yaptık:) Buradaki kampta hem kamping alanında kiralanabilen çadırlar hem kendi çadırını getirme imkanı hem de apart odalar bulunuyor. Sabah kahvaltıları aksam yemekleri Gülerada'da. Öğlen yemeklerinin bir kısmı ise programa göre merkezde ve size ait.
Comments