top of page

Hayatın Kalabalığına Karşı Sadelik

  • Yazarın fotoğrafı: Hale Acun Aydın
    Hale Acun Aydın
  • 16 Haz
  • 2 dakikada okunur

Sadelik ve Rollerimiz

Sadelik üzerine düşünmeye başladığımda hikâyemi anlatırken üstlendiğim rolleri anlatmam gerek. Evlat, öğrenci, çalışan, eş, anne, içerik üreticisi…Her biri hayatımda ayrı bir top gibi havada. Bazen rahatça çeviriyorum ama bazen bu toplar üzerime üzerime atılıyor gibi hissediyorum.


Zamanla anladım ki, bu topların hepsini aynı anda döndürmek mümkün değil. İşte minimalist yaşam burada devreye girdi: Bazılarını yere bırakmak, bazılarını kolaylaştırmak gerek.

Creative Mornings İstanbul’daki konuşmamdan yola çıkarak sadeleşmenin eşya, hedef, ilişki ve dil boyutlarını ele alıyorum. Minimalizm bir yolculuk olabilir mi?
Creative Mornings İstanbul - Sadelik buluşması

Minimalizm Eşya Azaltmak mı?

Evet ama sadece o değil. Minimalizm, ihtiyaç dışı olanı ayıklamak ve kalanla daha huzurlu bir hayat kurmak. İlk sadeleşmem evdeki kalemlikle başladı, sonra dolabımda bana hizmet etmeyen kıyafetlere uzandı.Ama fark ettim ki mesele sadece dolaplar değil:

“Hangi eşyalar, ilişkiler, hedefler, kelimeler bana hâlâ hizmet ediyor?”


Dijital ve Dilde Sadelik

Minimalist yaşam ekran süresiyle de ilişkili. Tarayıcıdaki yüzlerce sekme, gereksiz e-bültenler, sosyal medyada takip ettiğimiz ama artık bize katkısı olmayan hesaplar…Tıpkı eşyalar gibi. Kimini bıraktığımızda hafifliyoruz.


Dilde de sadeleşmeyi önemsiyorum. Plaza Türkçesiyle sarılmış cümleler yerine açık, net ve kapsayıcı kelimeler…“İş adamı” yerine “iş insanı”, “sözünün eri” yerine “sözünde duran” demek, minimalizmin sosyal dili bence.


Hedeflerde Sadelik

Minimalizm sadece evin içinde değil, ajandamızda da olmalı. Yıl boyunca onlarca hedef belirliyoruz:dil öğrenmek, kilo vermek, daha çok okumak, daha az uyumak…Hepsi aynı anda olamıyor.

Gerçek bir sadeleşme, bazen sadece bir hedef seçmekle başlıyor.
Creative Mornings İstanbul’daki konuşmamdan yola çıkarak sadeleşmenin eşya, hedef, ilişki ve dil boyutlarını ele alıyorum. Minimalizm bir yolculuk olabilir mi?
Creative Mornings İstanbul - Sadelik buluşması

“Az Kıyafetle Etki Yaratmak Mümkün mü?”

Evet. Kıyafetler bizi yansıtır, bunu inkâr etmiyorum. Ama bu, fazla kıyafet gerektirir demek değil. Tarzını bilen biri, az sayıda parçayla da kendini etkileyici biçimde ifade edebilir. Benim için bu bazen siyah-beyaz, bazen kırmızı bir gömlek. Minimalizm = tek renk değil.

Minimalizm = kendini tanıyıp ihtiyaç kadar sahip olmak.

Sadeleşme Bir Yolculuk

Sadeleşme bir sonuç değil, sürekli güncellenen bir süreç. Bazı dönemlerde “çok sade” yaşadım. Bazen geri adım attım. Ama mesele, çabanın sürdürülebilir olması. Tıpkı kahvemizi termosa almak gibi. Her gün yapmasak da, farkındalıkla yaptığımızda değişim başlıyor.


Sadelik Bir Davet

Sade yaşam sana tek bir doğru yol sunmaz. Senin hayatına, ihtiyaçlarına, değerlerine uygun bir yol önerir. Kimimiz iki valize sığmak ister, kimimiz kırmızı lake kitaplıklarından vazgeçemez. İkisi de mümkündür. Yeter ki kendimize dürüst olalım.


Son Söz

Minimalist yaşam;daha azla yaşamak değil,daha çok neyle yaşamak istediğini fark etmektir.


Sadeleşmek yalnızca bir eşya temizliği değil;daha çok kendin olma süreci.

“Gerçek sadelik, kendine karşı dürüst olmakla başlar.”Bu yazı, Creative Mornings İstanbul'un “Sadelik” temasında yaptığım konuşmanın bir özeti. Hayatta üstlendiğimiz roller, sahip olduklarımız, hedeflerimiz ve kelimelerimiz üzerinden sadeleşmeyi anlattığım bu konuşmada, minimalizmi sadece eşya azaltmak olarak değil, çok daha derin bir yaşam yaklaşımı olarak konuştuk.


Comments


bottom of page