Bir tabakla İstanbul’u gezmek mümkün mü? Eşya değil deneyim
- Hale Acun Aydın
- 5 Haz
- 1 dakikada okunur
41 yaşımda 41 deneyim serim için size de fikirlerinizi sordum. Bana “farklı bir mutfak dene” dediniz. Davet de gelince kendimi bir anda Türkiye’nin ilk vegan fine dining restoranı olan Telezzüz’de buldum.

Yemek başlamadan önce elimize bir harita verildi.Ama bu harita klasik bir şehir planı değil; her tabakta, İstanbul’un bir semti, bir hatırası, bir lezzeti vardı.
Mayıs’ı Taksim’de kutladık.Çiçek Pasajı’nda birçok mezeye selam ettik.Dolmabahçe’de Ata’mızı andık.Çengelköy’de salatalık sorbeyle damağımızı temizledik.Kapalıçarşı’ya uğradığımızda tabaktaki makarna çatımız oldu; bezelye baklalar dükkânlar, karamelize soğan kalabalık…
İstanbul’un uzun zamandır uğramadığımız yerlerine uğradık anlayacağınız.Hem de bir tabakta.

Executive Şef Bahtiyar B. Büyükduman ve ekibi harikaydı ama özellikle Bahtiyar Bey tam bir hikâye anlatıcısı.Lezzeti sadece damağınıza değil, zihninize ve kalbinize de taşıyor.
Mekân da tam bir İstanbul anlatısı. Her köşesi bir detayı hatırlatıyor.
Bu özel buluşmanın nedeni, OGGUSTO ev sahipliğinde Yapı Kredi Crystal ve Divan iş birliğiyle Telezzüz’ün Green Michelin yıldızını kutlamaktı.
Bunca emek ve özenin bu şekilde takdir görmesi gerçekten ilham verici.
Yemekte Özlem Güsar’ı tebrik ettik.Masa arkadaşlarım Hülya, Rüya ve Başak’la tanıştım. Hülya’yı tanıyordum ama diğerleriyle yeni tanışmamıza rağmen sohbet sanki yıllar öncesinden kalmaydı. Bu da Özlem Güsar’ın başka bir yeteneği: doğru insanları bir araya getirebilmek.
Hem İstanbul’un hem dostluğun hem de hikâyelerin bir tabakta birleştiği bu deneyimi kalpten öneriyorum.
Davet, marka adı geçtiği reklam
Comments