Hayatın bilgeliği sadeleşmede saklı

Geçenlerde metroda bir kitap okuyordum. Kalabalığın ortasında, herkes kendi ekranına gömülmüşken, sayfanın ortasında şu cümleyle karşılaştım:

Hayatın bilgeliği, gereksiz olanları ortadan kaldırmakta yatar.

“Hayatın bilgeliği, gereksiz olanları ortadan kaldırmakta yatar.”— Lin Yutang

Durdum. Ekrana değil de bu söze bakakaldım. Hayatın bilgeliği, fazlalıkları elemekte mi saklıydı gerçekten?

Tabii ki.

Bugün artık pek çok insan, “daha fazlası”nın peşinde koşarken neyi neden seçtiğini bile unutmuş durumda. Dolaplarımız dolu, yapılacaklar listemiz kabarık, aklımız dağınık. Ama bu kadar şeye sahip olmamıza rağmen hâlâ eksik hissediyoruz.

Gerçekten önemli olanları göremeyecek kadar dağılmış durumdayız.

Peki ne yapabiliriz?

Bugün sana bu üç soruyu hatırlatmak istiyorum:

1. Bu (eşya, alışkanlık, ilişki) gerçekten bana iyi geliyor mu?

2. Bugün alan açmak için neyi bırakabilirim?

3. Sadeleştikçe neye daha çok yer açıyorum?

Sadeleşmek yalnızca eşyaları değil, düşünceleri, beklentileri, sorumlulukları da kapsıyor. Bazen bir "hayır" demek, bazen bir dosyayı silmek, bazen de bir alışkanlığa elveda demek…

Son söz:Hayatın bilgeliği daha çok şeye sahip olmakta değil, fazlalıkları cesaretle çıkarmakta.

Bugün senin için "önemsiz" olan ne?Bir düşün. Belki bir adımınla başlar sadeleşmek.