top of page

Tüketim Alışkanlıklarımızı Değiştirmenin Zamanı Geldi mi?

  • Yazarın fotoğrafı: Hale Acun Aydın
    Hale Acun Aydın
  • 14 Tem
  • 2 dakikada okunur

“İklim ve Gelecek” programında Özlem Tuğçe Keleş’le sürdürülebilir yaşam, bireysel değişim, atıksız pratikler ve minimalizm üzerine dopdolu bir sohbet gerçekleştirdik.


Program sırasında bana yöneltilen soruları ve verdiğim yanıtları aşağıda seninle de paylaşmak istedim. İşte sohbetimizin kısa bir özeti:

İklim ve Gelecek - Özlem Tuğçe Keleş'le
İklim ve Gelecek - Özlem Tuğçe Keleş'le

1. Sürdürülebilir yaşam sizin için ne ifade ediyor?

Sürdürülebilirlik, uzun süreli, devam edebilir bir yaşam anlamına geliyor benim için. Bu; doğaya saygı, kaynaklara saygı ve kendimize saygı demek. Çünkü bu sistemin bir parçasıyız. Üretimin de tüketimin de merkezindeyiz. Yaptığımız her şeyin bir etkisi var ve bu etkinin iyiye doğru olması bizim elimizde. Bu yüzden ben hep “küçük adım büyük fark” diyorum.


2. Alışveriş alışkanlıklarımızı sürdürülebilir hale getirmek mümkün mü?

Kesinlikle mümkün. Her alışverişimiz bir oy. Ne alacağımıza biz karar veriyoruz ve neyi destekleyeceğimizi de biz seçiyoruz. Giderek daha fazla marka ve üretici de sürdürülebilir yöntemlere yöneliyor çünkü bunu talep eden bir tüketici var artık. İhtiyaç odaklı alışveriş yapmak, uzun ömürlü ürünler seçmek, ikinci eli değerlendirmek çok etkili adımlar.


3. Sıfır atık mümkün mü sizce?

Sıfır atık çok iddialı bir kavram. Mükemmeliyetçi bir yerden yaklaşmak yerine, “az atık” hedeflemek çok daha uygulanabilir ve yaygınlaştırılabilir bir yaklaşım. Yani sıfır değilse de az atık mümkün ve çok kıymetli. Herkes hayatında küçük bir değişiklik yapsa büyük fark yaratırız.


4. Minimalizm ile sürdürülebilir yaşam arasında nasıl bir bağ var?

Minimalizm benim için sadece estetik bir tercih değil; bilinçli bir yaşam şekli. İhtiyacım olmayanı almamak, fazlayı elden çıkarmak ve kalanla gerçekten mutlu olmak. Bu da hem zihinsel hem fiziksel bir ferahlık yaratıyor. Sürdürülebilirlik de tam olarak bu bakış açısını destekliyor. Daha az tüket, daha çok yaşa.


5. Bir anne olarak çocuklarla bu yaşam tarzını sürdürmek kolay mı?

Zorlayıcı anlar tabii ki var ama mümkün. Çocuklar aslında doğaya çok yakınlar. Onlara bir şeyi neden yaptığımızı anlatırsak, onlar da bu konuda farkındalık geliştiriyor. Benim oğlum mesela, çöpü yere atan birini görünce uyarıyor. Evde kompost yapıyoruz, birlikte atıkları ayrıştırıyoruz. Süreç biraz sabır istiyor ama karşılığı çok güzel oluyor.


6. Günlük hayatta uygulanabilecek birkaç pratik öneriniz var mı?

Elbette!

  • Bez çanta taşımak

  • Termos kullanmak

  • Artan yemekleri değerlendirmek

  • Fazlalıkları düzenli gözden geçirmek

  • Kaliteli ve uzun ömürlü ürünler tercih etmekBu adımlar hem cebimizi hem doğayı koruyor.


Daha sade, bilinçli ve doğayla uyumlu bir yaşam hepimiz için mümkün. Özlem Tuğçe Keleş’e bu güzel sohbet için tekrar teşekkür ederim.

Yorumlar


bottom of page