Her Gün 6 Dakika: Zihninizi Açacak 3 Sayfa Alışkanlığı
- Hale Acun Aydın
- 28 Eki
- 2 dakikada okunur
Hayatımı değiştiren rutinleri düşündüğümde kesinlikle her gün yazmayı bu listeye ekleyebilirim. Her gün yazmak diyince günlük tutmak akla gelebilir ama eskiden yaptığımız gibi "Bugün bu oldu" şeklinde bir yazıdan bahsetmiyorum. Amacım “sabah sayfaları” yazmaktı. Julia Cameron’un Sanatçının Yolu kitabında sabah ilk iş en az 3 sayfa yazılması önerilen bir pratik bu. Benim akşamım daha müsait olduğu için sistemi kendime uyarladım ve yazmaya başladım.
Ne yaptım?
Önce kendime bu iş için bir defter ayırdım. Her akşam (genellikle akşam yemeği sonrası mutfağı topladıktan sonra) 15 dakika ayırdım. Aslında o kadar sürmüyor ama aklımda net bir zaman ayırmak bana iyi geldi.
Sonra sessiz bir yerde defterimi açıp 3 sayfa yazmaya başladım. Konu YOK. Amaç dönüp okumak da değil, sadece zihnimdekileri aktarmak. O an ne yazmak istersem onu yazdım. Gününe göre yazdıklarım değişti. Pastanın üzerindeki çilek niyetine de her gün yazıma 3 tane şükür ekledim.
“Ama ben yazmayı beceremem”
Diyenler olabilir. Tekrar altını çizmek istiyorum: Bir konu olmaksızın akla geleni yazmak sandığımızdan daha kolay. Sevgili Eda ile sabahları Zoom’da buluşup yazıp sonra meditasyon yaptığımız bir çalışmamız olmuştu. Eda’nın önerisi şuydu: “Elini kaldırmadan yaz. Tıkandığında ‘yazacak bir şey bulamıyorum’ yazsan bile yazmayı bırakma.”
Ben de kendime kural olarak bunu benimsedim.
Gerçekten işe yarıyor mu?
30 günlük sürecin ilk haftası resmen bir zihin temizliği gibiydi. Aklımdaki endişeler, sitemler, “nasıl olacaklar”... Hepsini yazdım. Bunları döktükçe altta bekleyen fikirler su yüzüne çıkmaya başladı. Durup kendimi dinlemediğim için fark etmediğim düşüncelerim de kağıtta belirdi.
Zihnimin tıpası
İlk haftanın sonunda şunu hissettim: “Sanki zihnimin tıpası açılmış. Kirli suyu temizlenmiş gibi berrak düşünceler çıkmaya başladı.”
Bu çok değişik bir histi. Eskiden deneme yazmayı severdim. O gün özellikle niyetlenmeden böyle bir yazı çıktı. Sonrasında her gün böyle olmadı ama yaratıcılığımın tetiklendiğini hissettim.
Faydalarına rağmen tıkanmak
Ne kadar sevsem de bazen çok tıkandığım, yazmak istemediğim günler oldu. O gün aldığım not: “Bugün yazı çok zor aktı. Hevesle oturdum ama aklım yazıda değildi. Ben de aklımın olduğu yerleri yazdım.14 gündür ne mutlu ki her akşam yazıyorum.”
Hâlâ devam ediyor muyum?
Doğrusunu söylemek gerekirse aralar vererek devam ediyorum. Zorlandığımı hissettiğim zamanlarda daha da önem veriyorum çünkü bu dönemlerin içinden geçerken bana daha da yardımcı olduğuna inanıyorum. Bu paylaşımı yaparken yeniden düzenli yazmaya niyet ediyorum.
Hepsi bu his için
Bu niyeti koydum çünkü “yazan Hale”yi ayrı bir sevdim. Düzenli yazdığım 1 ayın sonlarına doğru şunu hissettim: Zihnimi boşalttığımda yapmak istediklerim ortaya çıkıyordu, bana yer açılıyordu. Bu his gerçekten anlatılmaz, yaşanır.
Kendi sürecimi tüm açıklığıyla paylaşmak istedim. Tek ihtiyacınız bir defter, bir kalem ve sadece 6 dakika.Umarım siz de denersiniz.







Yorumlar