Bir filme gittim ve tüm hayatım değişti.
Doğum yaptığım gün bir arkadaşım whatsapp'tan bir foto yolladı, bir ilan. Mart sonu ve Nisan basında olacak bir anne-bebek film gösterimi. Henüz 10 günlük olacak bebeğimle gitmeyi hayal bile edemedim ama Sinebebe ismini de aklıma kazıdım. Kaan 1 ayını devirdiğinde günlük rutinimizin içinde her gün sokağa çıkmak, bazen bir kafede oturmak yerini almıştı. Artık gözüm yükseklerdeydi. Ben de sinemaya gitmek istiyordum. İnternette Sinebebe diye çok aradım ama tek bulabildiğim bloglarda çıkan basın bülteninden çıkma basma kalıp haberlerdi. Artık anneler de sinemaya gidebilecek, bebeklere özgürlük vs vs. Bir tanecik bile "Ben gittim çok da güzeldi, bir dahaki de şu tarihteymiş" diye bilgi bulamadım. Biraz da ondan bu kadar detaylı anlatışım.
Önce Sinebebe nedir onu bir açıklayayım: Annelerin 1 yaşından küçük bebekleriyle ışığın biraz daha arttırılmış (bebek ağlarsa ayağa rahatça kalk, yerinde emzir vs diye), sesin ise bebekler rahatsız olmasın diye biraz daha azaltılmış ortamda sinemada film izleme etkinliği demek.
Derken Sinebebe'yi Başka Sinema düzenliyor madem, her şeyin cevabı da Twitter'da ise ordan yazayım dedim ve Bingo! Bir sonraki seans 15 Mayıs cevabı aldım. Keşke nerde olduğunu da ya da ayrıntılı bilgiyi nerden bulacağımı da yazsalardı(hep övmek olmaz, biraz da eleştiri). Sonuçta Facebook'a da bakayım dedim ve ordan yerleri öğrendim. 15 Mayıs'taki film gösterimi Moda Sahnesi'ndeydi. Ancak yer pek doğru bir seçim değil. Sinema salonu altta. Arabalarla inmek çok zor ( ki herkes bebek arabasını yukarıdaki kafede bırakmıştı zaten). Genel tavır hoş olsa da bilet alırken gişedekilerin konudan pek bir uzak olmaları enteresandı. (2018'den bir güncelleme: Artık Başka Sinema çok daha aktif, film gösterimleri daha sık ve daha çok yerde. Instagram başta olmak üzere sık sık programlarını paylaşıyorlar, bu yazı 2014'te yazıldığı için o dönemi anlatıyor, altta günümüze geliyorum).
5 anne olarak Lunchbox isimli bir Hint filmi izledik. Benim dışındaki 4 anne ve bebekleri beraber gelmişlerdi. Sonra sağ olsunlar beni de aralarına aldılar, tanıştık. Aralarında bir whatsapp grubu vardı, beni ona eklediler ve sayelerinde bir anne olarak bebeğimle tek yapabileceğim şeyin sokağa çıkıp iki tür atıp dönmekte sınırlı olmayacağını keşfettim.
O annelerden en bizi organize edeni eşiyle kafa kafaya verip bir de site kurdu: www.kadikoyanneleri.com. Sitenin içinde sitenin kuruluş amacı vs her şey tüm detayıyla yazıyor zaten. Çok güzel bir lokal hareket. Aslı biz annelerden de aldığı konuk yazılarla, çevrede gerçekleşen etkinlikleri bildirerek, bebek dostu mekanları tanıtarak dolu dolu bir site oluşturuyor gün be gün.
Bugün yine bir Sinebebe seansı vardı. Capitol ve Avrupa yakasında durum nasıldı bilmiyorum ama Rexx sinemasında sadece Kadıköy anneleri vardı. Tabii bizim bebeler 6 ayı devirdikleri için (9 aylık olanlar da vardı) film bizim açımızdan oldukça hareketli geçti. Bu yüzden 1yaş sınırı olsa da benim önerim ilk 6 ayda gitmeniz, sonra çocuk büyüdükçe uyanık olma süresi ve algısı arttığı için film izleme kısmı biraz yalan olabiliyor.
Sonra zaman geçti, bizim Kadıköy Anneleri WhatsApp grubumuzda iki çocuklu anne sayısını 3'e çıkardığım dönem geldi ve ikinci oğlumu kucağıma aldım. Yine 1. ayı devirince bu sefer de Baby Sensory etkinliğine katıldık başka bir bebekli arkadaşımla. Bu arada geçen yıllar içinde Sinebebe kavramı da yayıldı. Artık sinemalar da bağımsız olarak düzenleyebiliyor mesela benim Anadolu Yakası'ndaki reklamlardan gördüğüm Hilltown ve Maltepe Park AVM'lerinde seanslar olduğu. Ben bu sefer dediğim gibi 1 tane Baby Sensory'nin Ataşehir'de bir sinemada düzenlediği (ücret önden Baby Sensory'e ödeniyordu) bir de yine Başka Sinema'nın Capitol'deki sinemada düzenlediği seanslara gittim. Lohusa halimle ikisi de bana çok iyi geldi.
Bu yazıdan 3 elma düşmüş. Biri böyle güzel bir fikirle annelere sinema keyfi yaşattığı için Başka Sinema'ya ( daha çok seans istiyoruz ve de bu iki film de harikaydı diyoruz) Biri kapısı herkese açık olan, annelerin sosyalleşmesine uğraşan Kadıköy Anneleri'ne. Sonuncusu da varlıklarıyla hayatımıza mutluluk, neşe katan ama bir yandan da bizi sudan çıkmış balığa çeviren bebeklerimize.
Bu yazının bir de tamamlayıcısı yazısı var o da Kadıköy Anneleri sitesinde:
Comments