Ülkemizde kargolarla her gün ayrı bir macera yaşanırken Hindistan’da doğru dürüst okuma yazması bile olmayan 5000 Dabbawalla (sefertası taşıyıcısı) her gün 200.000 sefertasının evden işe, boşlarının ise işten eve %99,9 doğrulukla varmasını sağlıyor.
Benim bu kavramı öğrenmem bir film ile olmuştu.
Meğer çok ilgi çeken bir durummuş. Bu %99,9'luk doğruluk oranı ise Amerikan iş dünyası Dergisi Forbes un six sigma değerlendirmesi ile bulunmuş.
Hadi hem sistem nasıl işliyor hem de bu film neymiş yazıyı okuyup biraz daha iyi öğrenelim.
Siz yemeğinizi Türkiye’de bir kurye sistemine emanet eder miydiniz?
İsimleri Dabba(sefertası) ve walla (adam) kelimesinden türeyen dabbawallalar yemekleri evlerden alıp ofislere dağıtıyor ve ardından boş sefer taslarını toplayıp evlere geri götürüyor.
Birçok çalışanın okuma yazması ve sayı bilgisi çok az ama kodlar ve renklerle %99,9 doğru bir şekilde sistemi yürütüyorlar.
Büyük bir ekip olarak çalışıyorlar,sefertasını alan Dabbawalla bunu en yakın tren istasyonuna götürüyor,orda varış yerlerine göre ayırılıyor, tren sonrası başka bir ekip gelip işyerlerine son dağıtımı yapıyor, ve sonra da aynı işlem terse işliyor.
Dabba(The Lunchbox)/Sefertası filmi ise hikayesini işte bu 4 milyonda bir ihtimal üzerine kuruyor. Bir gün bir dabba, bir sefer tasını yanlış kişiye teslim ediyor ve eşine not yazdığını düşünen bir kadın hiç tanımadığı biriyle mektuplaşmaya başlıyor.
Filmi henüz izlemediyseniz kesinlikle öneririm. Çok naif bir hikayesi var.
Haftaya yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Comments