top of page

Kentte var olmak sadece para harcamaktan mı geçiyor?

  • Yazarın fotoğrafı: Hale Acun Aydın
    Hale Acun Aydın
  • 20 May
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 27 May

Bu soru, yakın zamanda IPA Kampüs’te düzenlenen Green Up Meetings'de Ekin Al tarafından dile getirilmişti. Ben de bu soruya burada bir paylaşımda yer vermiştim.


Bu soru, son günlerde Mahir Polat’ın Adem Metan’la yaptığı söyleşiden alınan bir video ile yeniden gündeme geldi. Ve Mahir Polat’ın şu sözleri, bu gerçeği bir kez daha hatırlattı:


İstanbul'da para harcamadan yaşamak
İstanbul'da para harcamadan yaşamak

“Bir insan evinden çıktıktan sonra para harcamadan üstü kapalı bir mekâna gidemez mi bu şehirde, bu ülkede?


Adımınızı attığınız her yerde para harcamak zorundasınız.


Bu şehirde yaşamak, bu şehrin parçası olmak herkesin hakkı.


Ama insanlar ‘bu şehir benim’ diyebilecekleri kapılardan içeri giremiyor.


Çünkü o kapılar ya kapalı, ya da sadece parası olanlara açık.”



Bu yüzden herkesin erişebileceği alanlar yaratmak, sadece sosyal adaletin değil aynı zamanda kültürel sürdürülebilirliğin de gereği. Üstelik eşya değil deneyim biriktir dediğimde en güzel deneyimlerden birinin de bu yerleri keşfetmek olduğunu düşünüyorum. 


İstanbul’da yaşayan biri olarak şanslıyım.


Çünkü İBB Miras’ın devreye aldığı yapılar sayesinde kültür-sanatla iç içe, ücretsiz ve erişilebilir alanlara ulaşmak mümkün. Mahir Polat'ı bu vesileyle tekrar anmak istedim.


İşte bu yapılardan sadece bazıları:


🏛️ Artİstanbul Feshane


🏛️ Büyükada Taş Mektep


🏛️ Bulgur Palas


🏛️ Casa Botter


🏛️ Çubuklu Silolar


🏛️ Cendere Sanat Müzesi


🏛️ Müze Gazhane


🏛️ Tarihi Moda İskelesi


Şehirde herkes için ücretsiz ve ilham verici alanlar mümkün kılan İBB Miras ve Mahir Polat'a teşekkürler.

Yorumlar


bottom of page