Geçtiğimiz aylarda Youtube’daki Kadın Kanalı’na konuk olmuş ve onlarla “Minimalizm nedir” ve “Gardırop Detoksu” konularında iki video çekmiştim. Tabii onlarla bir araya gelmişken kadınlar üzerine kız kardeşlik üzerine konuşmadan olmazdı. Videosunu izlemek isteyenlere yazının en sonuna videosunu da bırakıyorum ama sohbet olarak okumak isteyenler için de konuşmamızı derledim: Kadın Kanalı’ndan Zeynep Fahran ile sohbetimize geçelim o zaman:
Hale: Hoş geldin Zeynep.
Zeynep: Hoş bulduk.
Hale: Zeynep’cim bugün konumuz: 'Kadın kadının kurdu değil, dostudur.'
Zeynep: Kesinlikle öyle, çünkü biz o birlik bilincini verebilmek amacıyla aslında Kadın Kanalını kurduk. Yani kadınların arasındaki rekabet, çekişme aslında her kadını zayıflatan, gücünü azaltan bir şey ama kadının kadına olan desteği, hepimizi kapsayıcılığı, hepimizi daha yüksek bir yere getirebileceğini algıladığımız için. Bir yandan da şu anda ataerkil sistemde aslında kadının gücü birbirlerine karşı düşman yapılarak aslında azaltılıyor onun farkındayız ve biz de tam bunun için 'Hayır! Kadın kadının kurdu değil, kadınlar aslında birbirlerinin kız kardeşidir ve birbirlerine destek olmak için zor zamanlarında ya da onda gördüğü güzelliği takdir etmek, onurlandırmak için varlar.' mesajı ile aslında bir yerden başladık.
Hale: ve sizi takip edenlere kabile diyorsunuz.
Zeynep: Kesinlikle evet çünkü orada yine bir birliği yaşatmak, birliği hissettirmek adına yani biz sizden farklı değiliz, biz sizin sesiniz olmak için bu niyetle sizin yaşadığınız zorluklar vs. biz de aynı şekilde yaşadık, yaşıyoruz, yaşayacağız. O yüzden kendini ayrı hissetme, yok sayma, tek benim başıma geliyor deme. Bizim de başımıza geliyor ve biz bu şekilde ;aslında nasıl geçtik buralardan, nasıl geçiyoruz, birbirimize nasıl destek veriyoruz onun yolunu göstermek için Kadın Kanalı var aslında.
Hale: Harika! Peki bu verdiğiniz mesajı kabile ne kadar alıp size geri veriyor? Bunu hissediyor musunuz?
Zeynep: Çok çok hissediyoruz. Aslında bir kabile ruhu var şu anda. Benim bir “reddedilmek” videom vardı, orada ben ağladım, çok ağladım; o noktada işte o videonun altına 190-200 civarı bir yorum yapıldı çoğunda da 'seninle birlikte ben de ağladım' vardı. Orada bir dokunma var, o reddedilmek acısı her noktada hepimizde var. İşinden, aşkından, patronundan, ailenden dolayı bir reddedilmişlik acısını hissediyorsun. Hepimizin ortak acısını yaşamak birbirimize bir dokunma sağlıyor ve yalnız olmadığını hissettiriyor.
Hale: Kesinlikle, bir de bu duygulara dokunmanız, onlara “yalnız değilsiniz”i hissettirmenin yanında ilham verici videolarınız da var. Ben onları da çok seviyorum ve bunların aslında çok daha artmasını diliyorum. Sizin gibi kişiler ve böyle videolar bizim 'ya bu yapılamaz' dediğimiz her şeyde 'hayır o başardıysa, ben de/biz de yapabilirim' duygusunu veriyor ve bu çok değerli.
Zeynep: Evet birçok konu var, hepsinde ana tema “sistemin dışına çıkmak, konfor alanının dışına çıkmak. Bunun için de her şeyini bırakıp gitmek de var, şampuan kullanmayı bırakmak da. Mesela 'New York'tan Ege köyüne yerleştim' çok izleniyor şu anda.
Hale : Evet, hep aslında bahsettiğimiz konu konfor alanı değil mi? Benim için başarı galiba konfor alanının dışına çıkmak.
Zeynep: Kesinlikle, konfor alanı dışına çıkmak ve kendi gerçeğin için, kendi gerçeğini hayatında özgürce yaşabilmek için konfor alanından çıkmaya cesaret edebilmek. Zaten en önemli şey ve hakikaten bütün videolarımızdaki en temel niyet bu. Sen yeter ki kendi gerçeğinle uyumlan.
Hale: Evet senin gerçeğinle toplumun sana dikte ettirdikleri aynı olmuyor, çok büyük oranda olmuyor.
Zeynep: 'Hayır, bu bana ait değil.' diyebil mesajını videolarımızda hep vermeye çalışıyoruz.
Hale: Bence çok da başarılı oluyorsunuz ve bir taşın altına elinizi koymuşsunuz bir kere. Çünkü herkesin aklında şu var -mesela iş dünyasında- 'Ayy, kadın müdüre mi denk gelmiş!' böyle acayip acayip sözler var. Kadın müdüre denk gelen bir kadının ilk düşüncesi - 'Çekeceğim var elinden' oluyor.
Zeynep: Evet, gerçek o olsa da olmasa da sana bu beklenti aşılanıyor.
Hale: Kadın kadının kurdudur mesajını veriyor alttan alttan ve burada dildeki dönüşüm çok önemli diye düşünüyorum. Yani biz kendi dilimizi, biz de bu söylemleri söylediğimiz sürece bunu beslemiş oluyoruz. Burada da çok güzel paylaşımlarınız var.
Zeynep: Evet, mesela “feminizm nedir?” videomuz. Feminizm kavramını önce bir açıklamak gerekiyor. Altı boşaltılan yanlış kavramlar var, feminizm de o hale geldi. İlk akla gelen panter Emelleri, yok erkek düşmanları… Biz 'Hayır, feminizm bu değil' dedik.
Hale: Peki ya kız kardeşlik nedir sizce?
Zeynep: Kendimiz olabilmek belirli bir farkındalık düzeyini gerektiriyor. Bunu eğer istiyorsan, akıyorsan hakikaten belirli bir şeyleri bazı noktalarda oturtmuş; kendini tanımak açısından, farkındalık açısından bir düzeye çıkmış oluyorsun ve aynı şey kız kardeşlik için de geçerli.
Onun üstüne basmak, onunla kendini kıyaslayıp onu yok saymak, onu küçümsemek aslında kendini küçümsemek, kendine yaptığın bir şey olduğunu görüp onun güzelliğini görüp onu onurlandırmak aslında kendi ışığını da parlatmak olduğunu anlatmak kız kardeşlik asıl.
İşte dilimiz döndüğünce bunu yapmaya çalışıyoruz kanalımızda.
Hale: Ne güzel, tekrar teşekkürler.
Zeynep: Ben teşekkür ediyorum.
Comments